Evliliğimizin ilk senesinde

kişiyi görünce şok oldum. Karşımda uzun vakittir görmediğim eski bir arkadaşım duruyordu. Elinde bir el feneri vardı ve yüzünde kaygılı bir ifade ile bana bakıyordu.
“Ne yapıyorsun burada?” diye sordum, hala yaşadığım şokun etkisinden kurtulamamıştım.
“Kapıyı çaldım ama kimse yanıt vermeyince endişelendim,” dedi. “Işıklar da kesilince, içeride bir mesele olduğunu düşündüm.”
Bir an amacıyla rahatladım ama gene de hala neler olduğunu tam olarak anlayamamıştım. Arkadaşımın zenginliği bana biraz emniyet verdi, fakat hala biraz tedirgindim. Banyo kapısında onu görmek aslında beklenmedik ve tuhaf bir durumdu.
“Ben yalnızca duş alıyordum,” dedim gergin bir şekilde gülümseyerek. “Işıklar kesilince ve bu tıkırtıları duyunca panikledim.”
“Anladım, seni korkutmak istemezdim,” diye yanıtladı arkadaşım. “Belki elektrikler ne vakit gelir diye bakmak iyi olabilir. Birlikte bakabiliriz.”
Kendimi toparlayıp süratle giyindim ve birlikte dışarı çıktık. Elektrik kesintisinin unsurunu kavramak amacıyla evin çevresinde dolaşmaya başladık. Dışarıdaki sessizlik ve karanlık, yaşadığım korkuyu hafifletmeye başlamıştı. Nihayetinde, elektrik panosuna ulaştık ve ufak bir sigorta bozukluğu olduğunu fark ettik. Arkadaşım bozukluğu süratle çözerek elektriği geri getirdi.
Işıklar gene açıldığında, birbirimize baktık ve gerginliğimiz yavaş yavaş gülümsemelere dönüştü. Bu beklenmedik olay, eski bir arkadaşla gene bağlantı kurmamı sağlamıştı. Korkuyla başlayan akşam, eski günleri anarak ve sohbet ederek geçti.
Bu olaydan sonra, her elektrik kesintisinde ya da beklenmedik bir ses duyduğumda biraz daha sakin kalmayı öğrendim. Arada sırada en ürkütücü anlar, en güzel sürprizlerle sonuçlanabiliyor. Eşim eve döndüğünde, ona yaşadıklarımızı anlattım ve uzun süredir görüşmediğim bu arkadaşla gene görüşmeye başlamamın öyküsünü paylaşırken, ikimiz de bu tuhaf ama hoş anıyı gülümseyerek hatırladık.